bugün
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı38
- uludağ sözlük discord grubu12
- kadın ayağı kokusu8
- yazarların en rum özelliği15
- sözlüğü günlük olarak kullanmak8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir14
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- sexting haram mıdır17
- anın görüntüsü18
- eybırın manyağı kıskanması13
- beni seviyor musunuz8
- annem baban uğur dündar dedi8
- erdoğan'dan sonraki başkan14
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- altıncı filoya karşı namaz kılmak10
- manyak olmaya karar verdim9
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar9
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- arda güler14
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- başıboş köpek sorunu34
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız11
- yeşil gözlü erkek22
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması34
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- bik bik pilavı13
- israil8
entry'ler (407)
öyle anlatılan gibi bir masal şehri olmasa da kesinlikle kendine özgü ve gidip görülmesi gereken bir şehir.
daha fazla detay isteyen olursa: http://roadbest.blogspot.com.tr/
daha fazla detay isteyen olursa: http://roadbest.blogspot.com.tr/
suça karışan kuveyt vatandaşları mülkilik ilkesi gereği bağımsız türk mahkemelerince yargılanıp hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır. zira durum diplomatik değil hukukidir.
modanın ve alışverişin beşiği. fazlasıyla lüks ve güzel bir şehir. e tabi bu ikilinin getirisi olarak da pahalı.
hava güzel olduğu takdirde yürüyerek gezmenizi tavsiye ederim. ha ben öyle şeye gelemem diyorsanız kredi kartınız aracılığıyla bisiklet kiralayabilirsiniz.
duomo di milanonun dıştan görünen ihtişamıyla yetinilmeyip içi de mutlaka görülmeli. italyadaki çoğu kiliselerde olduğu gibi ziyaret ücretsiz, önündeki korkunç sıraysa düşündüğünüzden hızlı ilerliyor emin olabilirsiniz.
piazza del milanoda katedralin yanında dünyanın ilk alışveriş merkezini göreceksiniz. bizim ülkede çok var deyip geçmeyin, burası biraz farklı. içeride dünyaca ünlü markaların fazlasıyla uçuk rakamlara sattığı ürünleri görüp vay be çekmeden dönmek olmaz. mağazalardaki siyahi korumalar ve ortalıkta dolanan ufak köpekler sizi bir an hollywood filminde hissettirebilir. italyanın diğer şehirlerinin de bir tık ötesinde burada evcil hayvana olan sevgi. 1 euroya köpeğini sevdiren evsizler de var köpeğiyle çılgınlar gibi alışveriş edeni de.
eğer milanoya gelmişken alışveriş yapmadan olmaz diyorsanız katedralin gerisinde kalan alandaki mağazalar daha makul bir tercih olacaktır.
sforza castle öğleden sonrayı geçirmek için ideal bir yer. hem kaleyi görüp birkaç fotoğraf çekinmek hem de çimlere uzanıp güzel manzaranın tadını çıkarmak sadece turistlerin değil yerli halkın da büyük hobisi.*
milanoda süpermarket bulmak biraz zor ve büfelerde bile su fiyatları oldukça yüksek. eğer uzun bir yürüyüş yapacaksanız önceden suyunuzu yedeklemekte fayda var. yiyecek fiyatları da suya paralel elbette. ama endişelenmeye gerek yok, her restoranın kapısında geniş bir fiyat listesi var. gönlünüzce inceleyin. bir sürprizle karşılaşmamak için coperto ücreti alınıp alınmadığını sorun. masa veya servis üzerinden ekstra bir gelir yaratma gelenekleri mevcut tıpkı diğer italyan şehirlerinde de olduğu gibi.
yemek için fazla bütçeniz yoksa mc donalds türevi fast-food zincirlerinden de faydalanabilirsiniz. 1 euroya alınan hamburger de fazlasıyla iş görür. rahat olun, dana eti.
yerel halkı elit olarak tanımlamak pek yanlış olmaz. yardımseverler ve ingilizce bilen biri bulmak da kolay. akşam 10'dan sonra sokaklarda evsizler ve polislerden fazla pek fazla kişi kalmaz. o açıdan gece hayatının bu şehrin en zayıf yanı olduğunu söylemek mümkün.
trenle seyahat ediyorsanız merkeze pek yakın ve fazlasıyla büyük milano centraleyi göreceksiniz. ben her şekil seyahat ederim diyorsanız bölgesel trenleri kullanın. finansal olarak sizi rahatlatacaktır. biraz daha ekonomik davranayım deyip biletsiz trene binmekse pek doğru bir tercih olmaz. bilet kontrolleri her daim yapılmasa da çoğunlukla büyük bir ciddiyetle yapılır.
hava güzel olduğu takdirde yürüyerek gezmenizi tavsiye ederim. ha ben öyle şeye gelemem diyorsanız kredi kartınız aracılığıyla bisiklet kiralayabilirsiniz.
duomo di milanonun dıştan görünen ihtişamıyla yetinilmeyip içi de mutlaka görülmeli. italyadaki çoğu kiliselerde olduğu gibi ziyaret ücretsiz, önündeki korkunç sıraysa düşündüğünüzden hızlı ilerliyor emin olabilirsiniz.
piazza del milanoda katedralin yanında dünyanın ilk alışveriş merkezini göreceksiniz. bizim ülkede çok var deyip geçmeyin, burası biraz farklı. içeride dünyaca ünlü markaların fazlasıyla uçuk rakamlara sattığı ürünleri görüp vay be çekmeden dönmek olmaz. mağazalardaki siyahi korumalar ve ortalıkta dolanan ufak köpekler sizi bir an hollywood filminde hissettirebilir. italyanın diğer şehirlerinin de bir tık ötesinde burada evcil hayvana olan sevgi. 1 euroya köpeğini sevdiren evsizler de var köpeğiyle çılgınlar gibi alışveriş edeni de.
eğer milanoya gelmişken alışveriş yapmadan olmaz diyorsanız katedralin gerisinde kalan alandaki mağazalar daha makul bir tercih olacaktır.
sforza castle öğleden sonrayı geçirmek için ideal bir yer. hem kaleyi görüp birkaç fotoğraf çekinmek hem de çimlere uzanıp güzel manzaranın tadını çıkarmak sadece turistlerin değil yerli halkın da büyük hobisi.*
milanoda süpermarket bulmak biraz zor ve büfelerde bile su fiyatları oldukça yüksek. eğer uzun bir yürüyüş yapacaksanız önceden suyunuzu yedeklemekte fayda var. yiyecek fiyatları da suya paralel elbette. ama endişelenmeye gerek yok, her restoranın kapısında geniş bir fiyat listesi var. gönlünüzce inceleyin. bir sürprizle karşılaşmamak için coperto ücreti alınıp alınmadığını sorun. masa veya servis üzerinden ekstra bir gelir yaratma gelenekleri mevcut tıpkı diğer italyan şehirlerinde de olduğu gibi.
yemek için fazla bütçeniz yoksa mc donalds türevi fast-food zincirlerinden de faydalanabilirsiniz. 1 euroya alınan hamburger de fazlasıyla iş görür. rahat olun, dana eti.
yerel halkı elit olarak tanımlamak pek yanlış olmaz. yardımseverler ve ingilizce bilen biri bulmak da kolay. akşam 10'dan sonra sokaklarda evsizler ve polislerden fazla pek fazla kişi kalmaz. o açıdan gece hayatının bu şehrin en zayıf yanı olduğunu söylemek mümkün.
trenle seyahat ediyorsanız merkeze pek yakın ve fazlasıyla büyük milano centraleyi göreceksiniz. ben her şekil seyahat ederim diyorsanız bölgesel trenleri kullanın. finansal olarak sizi rahatlatacaktır. biraz daha ekonomik davranayım deyip biletsiz trene binmekse pek doğru bir tercih olmaz. bilet kontrolleri her daim yapılmasa da çoğunlukla büyük bir ciddiyetle yapılır.
eğer uçakla geldiyseniz şehrin havalimanına bakarak bir ilk izlenim edinebilirsiniz. kendisi de bu havalimanı gibi ufak ve diğer italyan şehirlerine göre gösterişten uzaktır. thynin buraya uçan en popüler * hava yolu firmalarından biri olmasından mütevellit türkçe tabelalar göreceksiniz. bu tabelalar ne yazık ki gezinin devamında size eşlik etmeyecek. indiğinizde turist noktasından harita almayı ihmal etmeyin. hem ücretsiz bir hatıra olur hem de yürüyerek gezildiği takdirde faydalı.
havalimanından şehre otobüs veya taksiyle ulaşım sağlayabilirsiniz. kalabalıksanız gidin taksiyle pazarlık edin. 24 euroya rahatlıkla fiyat indirebilir böylelikle 4 kişilik bir ekip olduğunuz takdirde otobüs parasına taksiyle şehre ulaşım sağlayabilirsiniz.
şehrin havalimanına göre daha gösterişli olan tren istasyonu Stazione di Genova Piazza Principe merkezde sayılır. buradan milanoya uygun fiyata seyahat edebilirsiniz.
tren istasyonundan aşağı doğru ilerlediğinizde apartmanların mimarisine hayran kalmanız muhtemel. yağmur başladığı takdirde ortaya çıkan seyyar satıcılardan şemsiye alacaksanız mutlaka pazarlık edin. onlar da farkında ki kıytırık bir şemsiye 5 euro etmez.
şehrin havalimanına dahi adını vermiş bir kristof kolombu vardır bir de önünde daima kuyruk olan devasa akvaryumu turistik olarak. insanları biraz fazla meraklı, ingilizceye hakimiyetleri pek aman aman değil. yine de derdinizi anlatacak turist noktaları bulunuyor yer yer.
ara sokaklar pek tenha gözükmeyebilir. şahsen bir sorun yaşamadım ama geceleri pek şansı zorlamamakta fayda var.
şehirde filistin lehine duvar yazıları görürseniz şaşırmayın. zira bu şehirde hem yazılama/graffiti popüler hem de komünist gruplar pek bir popüler anladığım kadarıyla.
(bkz: genoa)
havalimanından şehre otobüs veya taksiyle ulaşım sağlayabilirsiniz. kalabalıksanız gidin taksiyle pazarlık edin. 24 euroya rahatlıkla fiyat indirebilir böylelikle 4 kişilik bir ekip olduğunuz takdirde otobüs parasına taksiyle şehre ulaşım sağlayabilirsiniz.
şehrin havalimanına göre daha gösterişli olan tren istasyonu Stazione di Genova Piazza Principe merkezde sayılır. buradan milanoya uygun fiyata seyahat edebilirsiniz.
tren istasyonundan aşağı doğru ilerlediğinizde apartmanların mimarisine hayran kalmanız muhtemel. yağmur başladığı takdirde ortaya çıkan seyyar satıcılardan şemsiye alacaksanız mutlaka pazarlık edin. onlar da farkında ki kıytırık bir şemsiye 5 euro etmez.
şehrin havalimanına dahi adını vermiş bir kristof kolombu vardır bir de önünde daima kuyruk olan devasa akvaryumu turistik olarak. insanları biraz fazla meraklı, ingilizceye hakimiyetleri pek aman aman değil. yine de derdinizi anlatacak turist noktaları bulunuyor yer yer.
ara sokaklar pek tenha gözükmeyebilir. şahsen bir sorun yaşamadım ama geceleri pek şansı zorlamamakta fayda var.
şehirde filistin lehine duvar yazıları görürseniz şaşırmayın. zira bu şehirde hem yazılama/graffiti popüler hem de komünist gruplar pek bir popüler anladığım kadarıyla.
(bkz: genoa)
*dar alanda kısa paslaşmaları unutarak ayıp etmiş olan liste
hele bunların otobüs duraklarını işgal edenleri vardır ki akbabaları andırır.
her türlü milliyetçiliğe karşı biri olarak katılmadığım görüştür. ideolojilerin eğitimle paralel olduğu şeklindeki bir düşünce yanılgıdan ibarettir. özellikle milliyetçilik kökenli fikirlerde yetişilen ortam gibi faktörler eğitimden çok daha belirleyici olmaktadır kanımca.
keza pratikte de tanıdığım insanların bu görüşümü doğruladığına tanık olmaktayım. gayet bilgili, mantıklı olmasına rağmen türkçü görüşünü senelerdir ısrarla sürdüren arkadaşlarım bulunmaktadır.
keza pratikte de tanıdığım insanların bu görüşümü doğruladığına tanık olmaktayım. gayet bilgili, mantıklı olmasına rağmen türkçü görüşünü senelerdir ısrarla sürdüren arkadaşlarım bulunmaktadır.
menemen sevmeyen insanı dahi kendine aşık edebilecek özel bir lezzettir. yolunuz düştüğünde uğrayıp denemenizi şiddetle tavsiye ederim.
kavaklı bir akrabamdan sırrının domatesin büyük parçalar halinde atılıp tereyağıyla birlikte ateşte kendiliğinden dağılmasının olduğunu öğrenmeme rağmen kıvamını tutturamamam bir gece daha bünyemde huzursuzluk yaratmıştır.
kavaklı bir akrabamdan sırrının domatesin büyük parçalar halinde atılıp tereyağıyla birlikte ateşte kendiliğinden dağılmasının olduğunu öğrenmeme rağmen kıvamını tutturamamam bir gece daha bünyemde huzursuzluk yaratmıştır.
rakibiniz iyiyse derhal oto-uzaklaştırmayı kapatmanız gerekir. aksi takdirde bu hareket tek kale maçla sonuçlanabilir.
insana yanlış kişiye hayatımın kadını dediğini gösterir. bir an önce olayın yarattığı etkiden kurtulup yeni potansiyelleri değerlendirmek er kişinin misyonu olmalıdır.
ego tatminidir. kendilerine yanaşmak isteyen beyleri def edip geceyi başladıkları grupla bitirme konusundaki özverilerinden ötürü irade timsali de kabul edilebilirler. *
erkek birey için ufak çaplı bir ütopyadır. nice filmlere konu olmuştur.
şu aralar hayalini kurduğumdur. yıllar evvel bir anlık gazla aldığım çakma steven gerrard formamın sükse yapması ve gördüğüm her yere you will never walk alone yazmam için gerekli olandır.
mizah anlayışı epey kötü hatun kişidir. derhal bulunduğu ortamdan uzaklaşılması en makul seçenektir.
eğer takılmaya çalışılan küpe halkalıysa bu girişim daha da pis bir hal alacaktır.
genelde dahil olduğu grubu eleştirenlerce kullanılan kalıptır.
ikna edebiliteyi arttırdığı isviçreli bilim adamlarınca kanıtlanmış olsa gerek ki türkiye'deki her çeşit tartışmada sık sık yer bulur kendine bu öbek.
yeri gelir bakın ben de fenerbahçeliyim olur, yeri gelir bakın ben de ak partiliyim...
bendenizin bakın ben de çiğ köfte seviyorumlusuna denk gelmişliği bile vardır. *
ikna edebiliteyi arttırdığı isviçreli bilim adamlarınca kanıtlanmış olsa gerek ki türkiye'deki her çeşit tartışmada sık sık yer bulur kendine bu öbek.
yeri gelir bakın ben de fenerbahçeliyim olur, yeri gelir bakın ben de ak partiliyim...
bendenizin bakın ben de çiğ köfte seviyorumlusuna denk gelmişliği bile vardır. *
genelde geçmişe takılı kişilerin başına gelse de herkesin yaşayabileceği bir durumdur. * sebebi özlemdir.
örneğin, sevdicek. eğer ilişki bitmiş, üstüne toprak atılmış lakin esas oğlanın kalbinde ufak bir kırıntı kalmışsa bir dönem yaşanmış olan hatıralar acı verecektir.
nitekim pasaklı bir bünye yeni bir salgın hastalığa yol açmamak adına giriştiği temizliklerde aşk dolu notlar, şirin fotoğraflar bulabilir. böyle bir durumda amına koyim ya gül gibi kızdan olduk der ve ilk buhranı atlattıktan sonra vahşi rusya belgeseli izleyip huzuru sibirya bayırlarında arar.
belgesel izlerken elde peynirli cipsle uyuya kalındığı takdirdeyse içinde birkaç adet eski sevgilinin, eser sayıda zombinin ve 3 uzaylının bulunduğu bir kabusla süreç daha da çekilmez hale gelebilir.
şimdi bir de tezimizin diğer aşamasına göz atalım. g-20 hakkındaki alevli tartışmalardan barbara palvin'in el değmeden üretildiği yönündeki iddialara ışık hızında geçen bir arkadaş sohbetindeki şaka, size zamanında havuzda dibe dalan sevgiliyi bulayım derken kazara ikili mücadeleye giren sabri sarıoğlu edasıyla burnuna dirsek geçirdiğiniz saniyeyi anımsatabilir. şüphesiz, burnu konusunda hasankeyf'e dikkat çeken tarkan hassasiyetinde olan biricik yarin çığlıkları size o gün kötü hissettirmiştir.
yıllar sonra hatırlayınca ise gülüp geçersiniz bu anıya. hatta kindar biriyseniz o anı kafada tekrar kurgulamak size rakibinin kulağını koparan mike tyson gibi bile hissettirebilir. *
efenim uzun lafın kısası bu durum, bir gün bunları gülerek hatırlayacaksın sözünün varoluş sebebidir. bir nevi fakir tesellisidir.
örneğin, sevdicek. eğer ilişki bitmiş, üstüne toprak atılmış lakin esas oğlanın kalbinde ufak bir kırıntı kalmışsa bir dönem yaşanmış olan hatıralar acı verecektir.
nitekim pasaklı bir bünye yeni bir salgın hastalığa yol açmamak adına giriştiği temizliklerde aşk dolu notlar, şirin fotoğraflar bulabilir. böyle bir durumda amına koyim ya gül gibi kızdan olduk der ve ilk buhranı atlattıktan sonra vahşi rusya belgeseli izleyip huzuru sibirya bayırlarında arar.
belgesel izlerken elde peynirli cipsle uyuya kalındığı takdirdeyse içinde birkaç adet eski sevgilinin, eser sayıda zombinin ve 3 uzaylının bulunduğu bir kabusla süreç daha da çekilmez hale gelebilir.
şimdi bir de tezimizin diğer aşamasına göz atalım. g-20 hakkındaki alevli tartışmalardan barbara palvin'in el değmeden üretildiği yönündeki iddialara ışık hızında geçen bir arkadaş sohbetindeki şaka, size zamanında havuzda dibe dalan sevgiliyi bulayım derken kazara ikili mücadeleye giren sabri sarıoğlu edasıyla burnuna dirsek geçirdiğiniz saniyeyi anımsatabilir. şüphesiz, burnu konusunda hasankeyf'e dikkat çeken tarkan hassasiyetinde olan biricik yarin çığlıkları size o gün kötü hissettirmiştir.
yıllar sonra hatırlayınca ise gülüp geçersiniz bu anıya. hatta kindar biriyseniz o anı kafada tekrar kurgulamak size rakibinin kulağını koparan mike tyson gibi bile hissettirebilir. *
efenim uzun lafın kısası bu durum, bir gün bunları gülerek hatırlayacaksın sözünün varoluş sebebidir. bir nevi fakir tesellisidir.
çok büyük ihtimalle komşunun bizimkileri tepeleyeceği maçtır.
(bkz: gerçekler acıtır)
edit: haklı çıktık yahu.
(bkz: gerçekler acıtır)
edit: haklı çıktık yahu.
olmayan yazarlardır. *
nice vaudeville for vendettalar, rapper ninjalar sözlüğe veda etmiş yine de sözlük ahalisi kaldığı yerden devam etmiştir.
nice vaudeville for vendettalar, rapper ninjalar sözlüğe veda etmiş yine de sözlük ahalisi kaldığı yerden devam etmiştir.